Tuesday, March 27, 2007

üslub

leyla ile mecnun yazısını ve ne isimli yazıyı dolaba kaldırdım.
dün sabah işe giderken güzergah değişikliği yaptım, trene bindim, yolda bir yazı yazdım.bu dönemki güzergah değişikliğimden bahsettim. derslerin yabancılığından ve benim için zorluğundan. üslup dedim, üslubu severim dedim. akıştır. üzerinden söylenir bir şeyler. ritmi vardır. yabancılanan yadırganır evvela, sonra alışılır ve belki sevilir, belki sevilmez dedim. bazen de üslubun klişesi sıkar "hadi ama şaşırt bizi biraz" deriz. üslup seyretmeyi severim.
bu sabah da wittgenstein sabahıydı, canım bu adamı okumak istedi, hangi kitabından başlasam diye sözlüğe bakayım dedim. bu adamın güzel bir soyadı var, söylenişi güzel. sözlükte hayatiyle alakalı bazı şeyler okudum bir de bazı sözlerini. dikkatimi en çok çekenleri sizinle paylaşayım:
'sevilmeye; hayran olunmamaya çalış' oruç aruoba'nın 'ile'sinde doya doya açıkladığı deyim. şöyle ki;'hayranlık' zavallı bir şeydir- çarpık birşey: çoğunluka, 'hayran' olunan , sahte bir büyüklük görünümü içindedir; 'hayran' olan da, yanlış bir küçüklük duygusu içinde...
png
sevmeye, hayran olmamaya çalış pur.
bakın bir de bunu çok sevdim :
"bir insan kilitli olmayan, ama içeriye doğru açılan bir kapıyı boyuna itiyor, çekmek aklına gelmiyorsa, o odada hapistir."

4 comments:

Anonymous said...

'Hakk bir gönül verdi bana
Ha demeden hayran olur'

Yunus Emre

turuncu said...

ayşe, bilir misin peki, kime hayran olur o gönül?

pur hanım; ludwig ile adolf ilkokulda aynı sınıftaymış, biliyor muydun?

pur said...

hıhım, ilkokul fotoğraflarını da gördüm hatta. sen dedikoduları duydun mu turuncu?

Anonymous said...

ben bilmem, yunus bilir turuncu.
bakalım ne demiş sonra:

Hak bir gönül verdi bana
Ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadi kılur
Bir dem gelir giryan olur

Bir dem sanasın kış gibi
Sol zemheri olmuş gibi
Bir dem beşaretten doğar
Hoş bağ ile bostan olur

Bir dem gelir söyleyemez
Bir sözü şerheyleyemez
Bir dem dilinden dür döker
Dertlilere derman olur

Bir dem çıkar Arş üzere
Bir dem iner tahtes sera
Bir dem sanasın katredir
Bir dem taşar umman olur

Bir dem cehalette kalır
Hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere
Calinus u Lokman olur

Bir dem dev olur ya peri
Viraneler olur yeri
Bir dem uçar Belkıs ile
Sultan-ı ins ü can olur

Bir dem varır mescidlere
Yüz sürer anda yerlere
Bir dem varır deyre girer
İncil okur ruhban olur

Bir dem gelir İsa gibi
Ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine
Fir'avn ile Hâmân olur

Bîr dem döner Cebrail'e
Rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir gümrah olur
Miskin Yunus hayran olur