Monday, September 09, 2013

sweet shavval

şevval ayının ilk sabahı rüyamda babamı gördüm, iki ay sonra ilk defa, biraz da olsa hasret dindirdi rüya. sonrası hep rüyalardı, rüyalar rüyalar.
aldığım ilk hediyeyi şükürlerle kabul ettim, sonra seslerin dönüştürücü gücüne şahit oldum. aldım ve kabul ettim.
bir ağaç altında uzanmışken bir tıpa açıldı ve bir sürü kanallar, aldım, kabul ettim, sevdim. hani kolyelerde saklanan resimler vardır, öylece yanımda taşıyacağım bir resim, sıcacık bir anı edindim, aldım, kabul ettim, sevdim.
çok, pek çok duygular ve de...
sonra son gününde şevvalin yeni bir psikosomatik alamet edindim. bazı zamanlar alnımda, bazı zamanlar midemde, bazı zamanlar kalbimde beliren hislere, burnumun direğindeki sızı katılmış oldu. babamın mali müşavirlik ruhsatı ve mührünü, odaya teslime gittiğimde, görevlinin bu belgelere iliştirdiği ölüm belgesi fotokopisini gördüğümde, bir kere daha vedalaşıyormuşum gibi hissedince sevgili babamla.. ve şimdi yazarken yeniden sızı burnumda.. o gün  dönüşte saatlerce yürüdüm, şevval gibi bir yürüyüş oldu. bazı anlarında içim pır pır ne kadar mutluyum diye düşünürken, bazı anlarında güneş gözlüğümü gözüme indirip ağlaya ağlaya, burnumdaki sızıyla, çok pek çok duygularla.. getirdiği herşeyi sevdim şevvalin..