Sunday, May 22, 2022

bir çöl, bir kuyu, bir kucak

  

Düşmedik bir kuyuya 

Yutulmadık da bir balık tarafından  

Ama burası da kuyu kadar karanlık ve korkunç bazen

Bir karın içi gibi yabanıl 

Bir anne dizi gibi de bazen

Saçını okşayan eli gibi, 

Alnında biraz duran 

Kalbinden eline, elinden alnına

Alnından kalbine 

Bir anne sütü gibi bazen

Sonsuz akan 

İşte tam burası 

Başka bir yer yok

İçinde kuyunun bir anne dizi 

Dizinde annenin bir kuyu 

İçinde bir dizi 

Fihi ma fih 

Hepsi birbiri içinde. 

Kuyu da diz de içinde.

Çölü güzel yapan içinde sakladığı kuyu 

Kuyuyu güzel yapan 

İçinde sakladığı kucak

Bir çöl, bir kuyu, bir kucak 

Hoşgeldiniz efendim gerçeğin çölüne 

Çöl sıcak 

Ateşe düşen çocuk niçin ölmesin?

Saturday, May 07, 2022

uzanmak

uzanmak istedim bu sabah 

yükseklere yükselmeye uzanmak 

uzanmak ve erişmek uzaklara 

yakınmadan yakarmadan yakınlaşmak

uzanmak ve dinlenmek bir dize 

burası bir dize bu şiirimside 

buraya uzan aslı dinlen biraz 

dinlen dinleyerek 

dinince. 


kulaktan gayrı mahrem yok.

birbirimize diz kulak olarak 

bir çaydanlık çay getirdi sevdiceğim 

içinde çiçekler açmış 

içimde çiçekler açtı. 

uzanıp içimin çiçeklerine 

bir bardak çay, bir bardak çiçek. 

bu kavli çaydanlık eğilip sagara söyler ne der,  



franny ve zooey'den bir şeyler:


"sana bir tek şey söyleyeceğim franny. bildiğim tek şeyi. ve sakın bozulma. kötü birşey filan değil. ama eğer senin istediğin dini bir hayatsa, şunu hemen bilmelisin ki, bu evde sürüp giden o kahrolası dini eylemlerin her birini tek tek gözden kaçırıyorsun. birisi sana bir kase kutsanmış tavuk suyu çorba getirdiğinde, onu içecek sağduyudan bile yoksunsun sen- ki bu tımarhanede bessie'nin birine getirebileceği tek tavuksuyu da bu türdendir zaten. onun için, sadece söyle bana dostum, sadece söyle bana. yola düşüp bütün dünyayı dolaşsan, şu isa duanı sana doğru dürüst okumasını öğretecek bir üstat- bir guru, bir kutsal kişi- bulmak için, bunun ne yararı olacak sana? sen daha burnunun dibinde duran bir kase kutsanmış tavuksuyu çorbayı göremezken, basbayağı kutsal bir kişiyi gördüğünde onu nasıl tanıyabileceksin, ha? söyler misin?" (franny ve zooey/ j.d. salinger)