Saturday, December 25, 2010

alnımda düşünce izleri :P

ortaokuldayken okula, bizi ergenlik süreciyle ilgili bilgilendirmek için bir uzman gelmiş bir de kitapçık getirmişti. hemencecik dikkatle okuduğumuz kitapçıkta ergenlik dönemi sivilcelerinden bahsediyordu, genç kızlığa ilk adımdı kitapçığın adı. hiç sivilcem yoktu halbuki sınıfımızın havalı kızlarının alınlarında hep sivilceler vardı. genç kızlığa adım için sivilce lazımdı, niye sivilcem yok diye dertlenmiştim. şükürler olsun ki pek sivilce derdim olmadı.

biraz daha büyüdüğümde -böyle bir şey düşünmek için epey büyüktüm aslında- bir arkadaşımız heyecanlı bir konuşma yapıyordu kalabalık bir gruba, "alınlarında düşüncenin izleri olmayan biz modern insanlar" gibi bir cümle kurmuştu, o zaman da bunu dert etmiştim, alnımda çizgi yok niye yok diye. sonrasında oldu çizgim. ben de bu sayede abuk subuk şeylere özenmemeyi öğrendim (mi?)

Wednesday, December 22, 2010

delilik bu!

Batman animasyonları seyrediyorum bugünlerde, şunu fark ettim; Batman'in süper kahraman oluş hikayesinin ardında da Joker'in kötü karakter oluşunun ardında da psikolojik bir arka plan var. Joker'in tehlikeli kötülüğü deliliğinden, verdiği en büyük zararı da şehrin tımarhanesine girip delilerini azad ederek yapıyor, bir ilacı var ve deliliğini şehre yayıyor. Gotham Şehri deliler tımarhanedeyken huzurlu.
Delilik içerde tutulması gereken bir tehlike. Deliliği tarifleyen de tıp ve psikoloji bilimi. Süleyman onlar, mühür bu bilimlerin elinde. Benimse elimde balta, bindiğim dalı kesiyorum, diğer elimdeki mührün meşruiyetini sorguluyorum.
Burdan da aklıma şu "eşcinsellik hastalık mı?" tartışması geliyor, diyorum ki mesela eşcinselliğin hastalık ilan edilmesi modern bir söylemdir, Gotham şehrinin delilerinden korkan söylemin bir benzeridir bence. Eşcinsellik diye bir kategori yapıp, hastalıkla açıklayan ve tedavisine de yeltenen söylem, elindeki mührü seviyor bence. Pek çok dindar da bu söylem içinden konuşuyor aslında haram olan bir fiili, hastalık olan bir kategoriye değişiyor. Peki ama neden?
Aklıma gelen tek açıklama şu, hastalık ile sağlık arasına bir perde çekiyoruz. Hastalık bizden ırak oluyor, biz "sağlıklılar"dan. Halbuki insan olmanın türlü çeşit halleri var, uzağı yakını yok bence.
Sizce nasıl?

Tuesday, December 14, 2010

istedim ki

akşam kadıköy sahilde bir çift gördüm, çok romantik bir anın içindeydiler sanki, diplerinde de bir çingene çocuk, ikisi birbirine bakıyor, çocuk da onlara, üçü öylece duruyor ve hiç konuşmuyorlardı, epey durdular öyle. yanlarına gidip dördüncü olarak ben de onlara bakmak ve onlarla beraber durmak istedim :)

ışıklarda karşıya geçmek için yanımda bekleyen az saçlı çocuğa usulca yaklaşıp kapşonunu kapamak istedim " ört kafayı ört, üşüteceksin" diyecektim.

minibüste yanımda uzun uzun telefon görüşmesi yapan kız telefonu kapattığında kıza dönüp "ilahi nathalie, hala x'i sayıklıyor" ( x'in adını söylemiyorum, yerin kulağı vardır diye, şehirde kaç tane nathalie, süleyman :P çifti var ki) demek istedim.

neyse ki hiçbirini yapmadan döndüm eve :) çiftetelli, oryantal, flamenko, salsa, pop, horon, halay,roman,kasap,laterna ve semah döndüm sonra.

şimdi uyusam yeridir.

not: yeni yıla az kaldı, 2011 burç yorumlarınızı okumayı unutmayın :)

Wednesday, December 01, 2010

Voight-Kampff test

"You know that Voight-Kampff test of yours. Did you ever take that test yourself?"