Friday, June 20, 2014

dünya bu dünya













galiba dünyanın en ilginç şehrinde yaşamaya başladım. aynı sokakta birbirinin nerdeyse aynı evlerde hem biraz dönüşerek hem de kendileri gibi kalarak (Bu kendi gibi kalmanın üstünde bir kere daha duracağım daha sonra, biraz katmanlanabilir bu)  yaşayan ruslar, koreliler, hintliler, türkler, araplar, yahudiler, hispanikler..

bir önceki yazım da 'dünyanın' diyerek başlıyor, biraz çok dünyalı hissediyorumdur belki bu karşılaşmalarla. yine de görmediğim bir sürü yeri var dünyanın ama böyle iddialı bir cümle kurasım geldi işte, en ilginç şehri diye.

bir de galiba dünyanın en tatlı adamıyla evliyim. (maşallah)

fotoğraflar :Jamie Beck ve Kevin Burg'ün cinemagraphs isimli çalışmalarından. 

dünyanın öbür ucundayım.
çocukken bayburt'tan istanbul'a geldiğimde de dünyanın öbür ucuna geldim gibi hissetmiştim. belki bir yirmi yıl sonra dünyanın başka uçlarına giderim ve derim dünyanın öbür ucundan selam.

işte o zamanlar rüyamda hep bayburt'ta kışla çeşmesinin olduğu caddeyi geçiyor ve idealtepe'deki caddeye varıyordum. mekanlar birleşiyordu rüyamda, şimdi ise zamanlar. iki hafta jet lag için biraz uzun aslında ama günün güneşli bir saatinde hala gökte güneşin olması çok garip geliyor, sanki bilimkurgulardaki hiç bitmeyen günleri yaşıyormuşum gibi.