Wednesday, September 15, 2010

referandum sonrası

Aziz nesin'in % 40'lık diliminden, zekalarını gözüme gözüme sokmalarından sıkıldım. Beni rahatzsız eden birilerinin başkasını aptal ilan edecek haddi kendisinde görmesi değil, beni rahatsız eden "aptal"lığın kötü birşey gibi sunulması. Aptallık korkunçlaştıkça akıl güçleniyor, beni asıl rahatsız eden bu.

Peki aklı iyi bir şey yapan ne?

Akıl kelimesi arapça, akletmek fiilinden geliyor. akletmek bağlamak demek, akil uygun bağları kurabilen kişi oluyor bu durumda.

Zekanın ise psikoloji kitaplarındaki tarifi içler acısı, "zeka testlerinin ölçtüğü şeye zeka diyoruz" gibi birşey. Bir de Darwin'in bir zeka tarifi var, "Zeka uyum sağlayabilme becerisidir" diyor. Darwin'e kalsa bu % 60 zeki, % 40 aptal olacak nerdeyse..

Zeka tarifi biraz kaypak diye akıl üzerinden devam edecek olursak, olaylar arasındaki uygun bağları kurabilme gücü denen şey bir dili konuşabilme becerisine benziyor aslında. Bir dil içinde bir kelime "birşey"i tarif eder, onunla ilintilidir, kelimenin ilintili olduğu başka kelimeler de vardır, o dili öğrenirken kazandığın türden bir bilgidir bu. Yani akıllı olmak öğrenilen birşeydir. Bir çerçeve içinde mahirce hareket etmek, çerçevenin sınırlarını aşmamak, taşmamak akıllı olmanın gerekleridir. Dışına çıktığın vakit akıllı olmaktan da çıkarsın.

Şimdi hal böyleyken akıllı olmak neden iyi birşey? Aptal olmak neden korkunç?

Mutfakta neler var?
aklın sistemden çıkması
sözü güvence altına alma
the fool on the hill

3 comments:

seda said...

bence herşey mutlulukla alakalı. akıllılar aptallardan daha mutsuz oldukları için, aptalları kıskanıyor olmalılar.

pur said...

benim dediğim şu idi, akıl bir çerçeve, genelgeçer değil. bazı çerçevelerde akıllılar mutludur bazı çerçevelerde de akıllı insan mutsuzdur. akıllılık çok özel birşey değil bence.

seda said...

o zaman bakış açını biraz daha açıklar mısın bana: a.nesin'in aptallarıyla, düşük iq seviyesine sahip olanlar aynılar mı sence?