Thursday, September 01, 2011

bir çiçeğin bedenine yürümek


“Yeni doğmuş bir çocuğun dişleri yoktur.” – ” Bir kazın dişleri yoktur.” – ” Bir gülün dişleri yoktur.” – Bu sonuncusu herhalde- diyebilir insan- açıkça doğrudur ! Hatta o bir kazın hiç dişi olmamasından daha kesindir. – Ve yine de hiç böyle açık değildir. Zira bir gülün dişleri nerede olmalıydı? Kazın çenesinde hiç yok. Ve şüphesiz ne de kanatlarında var; ama hiç kimse, o söylediğinde onun hiç dişi olmadığını kastetmez. Birisi neden şöyle demesin: Bu inek yemini çiğniyor ve sonra onunla bu gülü gübreliyor, öyleyse bu gülün bir hayvanın ağzında dişleri var. Bu saçma olmaz çünkü insan bir gülde dişlerin nerede aranacağına ilişkin peşinen bir kavrayışa sahip değil.”

Felsefi soruşturmalar, Ludwig Wittgenstein

“Korkma, sadece toprağa gideceksin. Sonra toprak olacaksın. Sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin. Oradan özüne ulaşacaksın. Çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki… belki o arı ben olacağım.”

Eşkıya



No comments: