sevgili purblog okurları, bugün size kendimle alakalı pek de bilinmeyen bir ayrıntıdan bahsedeceğim. bunu niye mi yapacağım? çünkü bloglar aleminde mimleme denilen bir hadise var, böyle birbirini mimleyen blogcular silsilesi var, aydınlanmayı bekleyen bir kamuoyu var ve silsilenin bana uzanan kolunda beni mimleyen bir lao var, ben de o yüzden daha fazla meraklandırmadan sizi çok şaşırtacak, ağzınızı açık bırakacak ayrıntıya geçiyorum..
efendiler, ben uzun bir zamandır korku filmi seyredemeyen bi insanım, seyrettiğimde de filmin karakterleriyle sohbet ediyorum, size tavsiyem benle beraber film seyretmeyin bütün havası kaçıyor.. " aman kaç çabuk orda orda durma" "hii geliyor valla", " yuh ya sen de ne karaktersiz adammışsın" gibi...
ben de burdan sevgili esma'yı, dr.otker'i ve çilek ablayı mimliyorum.
12 comments:
ne işe yaradı şimdi bu mim? yenilir mi içilir mi, tahvil bonolarında değeri inişte midir çıkışta mıdır?
aa hala soruyor ne işe yaradı diye. birbirimizle alakalı küçük ayrıntıları öğreniyoruz işte. misal ben film seyrederken babanneler gibi yorumlar yaparım.. ya sen?
bir de ata biniyorum, bu da küçük bi ayrıntıdır kayda geçilsin lütfen :)
seninle korku filmi rezervasyonu yaptırmak istiyorum. 'karanlıkta dans' ı hatırladım. ben de anneannem gibi yorumlar yaparım. 'atmayın o kabukları ver bana boşa gitmesin'
ata binişinle ilgili belgelerin de elimde kamuoyuna açıklamayacağım şimdi.
'atmayın o kabukları ver bana boşa gitmesin'
ne kabuğu ya?
"ata binişinle ilgili belgelerin de elimde kamuoyuna açıklamayacağım şimdi"
negzel biniyorum di mi?
jokey olur benden diy mi? sevgili kamuoyu alın bi ayrıntı daha size: jokey derken içimden bir defa joker diyorum, çünkü karıştırıyorum bunların söylenişini.
elma kabukları, sirke yapılabiliyor onlardan. çok şifalı.
buzhokeyi geldi aklıma.
buzhokeyi bi de diskjokeyi var.
sevgili purblog yazari, ben bu yazdigin seyi, daha dogrusu boyle bisi yazmis olmani cok tatli (kind of you) buldum.
teşekkürler nelly..
bu elma kabukları hadisesini babaannem de yapıyor. yiyoruz, sonra atmıyoruz. biriktiriyoruz bir kavanozda, suyun içinde. o sonra sirke oluyormuş. çok şifaymış bünyelere. herşeye şifaymış hatta. babaannem atmıyorsa tabi. babaanneler atar mı demeyin, geçenlerde bir attı, sonra kendi söyledi "bunu kıvıramıycam, çok attım" dedi. bir de annem hep babaannene çekmişsin diyor.
babannenle alakalı anlattığın şeyleri düşünüyorum da bence de sen babannene çekmişsin :)
anlattım oyunumu purcum
göğe bakmak gerçekten güzel
Post a Comment