Sunday, August 14, 2016

sabahın seherinde yola çıkardık


sokak sessiz olurdu, biraz gecikmişsek kuş sesleri sadece. hava serin olurdu ve gün ağarmak üzere.
o kadar çok severdim ki o hali;  bavulları arabanın bagajına yerleştirmeyi, annemin yol için hazırladığı poğaçaları yanımıza almayı,  sabahın seherinde çıktığımız yolculukları, yolda durmaları-buz gibi su akan bir çeşme kenarında-  babamın yolculuk neşesini, (yola çıkmadan az evvelki gerginliği de geçmiş olurdu) annemin yolculuk gevezeliğini, babamı yol boyunca uyanık tutsun diye konuşmasını, yolda dinlediğimiz müzikleri, yolda leylayla caz yapmayı,
camdan yolları izlemeyi, dağları, tepeleri, bozkırı, yeşili.

sabahın seheri tüm bunlar işte, yola çıkmasak bile hep böyle.

No comments: