Monday, May 21, 2012

psikolojim geldi


namaz kılan bir toplumun psikolojiye ihtiyacı var mıdır?


1.
namaz kılmak, müslümanlar için, kulun Allah'a olan borcudur, zikretme, şükretme, itaat, muhabbet, dua etme biçimidir. namaz kılınca daha iyi hissetmek söz konusu olabilir elbette ama  namaz kılmak kötü hissetmemeyi garantilemek anlamına gelmez.  garantisi yok bunun.



iyi-kötü hissetmenin ötesinde namaz kılmak, başına hep iyi şeyler geleceğini garantilemek anlamına da gelmez.  namaz kılan biri de depremde göcük altında kalabilir, iflas edebilir, aldatılabilir, şiddet görebilir.. travmatize olabilir..


kosmos'un dediği gibi
"hayatta herşeyde bela şu ki, herkesin başına gelen şey aynı"




"herkesin başına her şey aynı şekilde geliyor. iyiyle kötünün, cömertle cömert olmayanın başına gelen şey aynı, iyi adam nasılsa suç işleyen de öyle, yemin edenle yeminden korkan aynı birbiri gibi..." 
namaz kılanla, kılmayan da (herhangi bir olumlu ya da olumsuz kategoriye de koymadan) diye ekleyebilirim ben de, bunlar üstüne... 




2.
içine karma kaçmış islam,  birşey yaparak ya da yapmayarak mutluluğu garantilemeye çalışma, " böyle şeyler sadece şöyle şöyle insanların başına gelir, ben öyle biri değilim, öyleyse benim başıma gelmez"  şeklinde, kendini bir sınıfa dahil ederek ya da etmeyerek mutsuzluktan emin olma temayülü.. gibi yan temaları (kendileri bu yazıyı yazma motivasyonum olur) çekmeceye kaldırıp "psikolojiye duyulan ihtiyaç" başlığına dönersek; psikoloji biliminin sadece sorunlu olanı düzeltmekle uğraşmadığını, iyi olanı geliştirmeye de odaklandığını filan söyleyebilirim bu arada.. söyledim hatta :)



3.

psikolojiye ihtiyaç var mı diyen soran tek bu dernek değil tabii,  bilim insanları da soruyor bu soruyu :)

 





4.

valla şurda mesleğimiz filan diye vitrin toparlıyorum  ama biz psikologlar da soruyoruz bazen, sonra tabii ki  de ihtiyaç var diye cevap veriyoruz kendi kendimize :) ama bu ihtiyaç konusuna çok takılıp kalmak da meslek erbabı için hayırlı bir iş olmayabilir. komşu komşunun külüne muhtaç neticede..fırına da ihtiyaç var toplumda, ekmeğini evinde yapabilenler müstesna..


5.

bi mesaj daha veriyim kapaticiim : doktora, öğretmene, taksi şoförüne vs.. yönelik şiddete ben de karşıyım :) fekat "doktorsuz kalın! belli ki amacınız da bu!.." diyen protestoları sevemedim.. çünkü..

taksi şoförleri taksici cinayetlerinden sonra böyle pankart asmaz mesela.. taksisiz kalın!
diyeceksiniz ki doktorluk kutsal.. demeyin..   

ha doğrudur taksiciye kıyasla  daha hayati bir ihtiyacı görüyordur amenna..ama bunu göze göze sokmak da,   ihtiyaç duyan ile ihtiyaç duyulan arasındaki güç ilişkisini yeniden hatırlatmak  değil mi .. işte bu bana çirkin geliyor..  yani diyeceğim şu ki, psikologsuz kalın! belli ki amacınız da bu :P



1 comment:

hevesli bardak said...

HAAH bak, ne güzel demişsin "İhtiyaç duyan ile ihtiyaç duyulan arasındaki güç ilişkisi" diye. Doktorlara duyulan nefret taksi şoförüne, musluk tamircisine duyulmuyorsa bunda doktorların payı hiç yok mu acaba? Kutsal ve sorgulanabilemez bir iş yaptıkları fikrini hiç istismar etmiyormuş, verdiği hizmet hakkında adam gibi bilgi veriyormuş gibi "Doktorsuz kalın da görün" "Bi küser gidersek var ya" diye bir de mızmızlanmak da bu kafanın tezahürü zaten. Kendilerini nasıl yüce bir yerde görüyorlarsa artık. Sanki hepsi halka hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyor. Aman da aman.

Böyle deyince doktorlar kızıyor ama, bir sürü itoğlu it var, ben senin iyi olduğunu ne bileyim? Sen de seni kötü görüyorlar diye ağlaşma da, çürük elmayı ayıklamaya bak. Yoksa gelip gelişigüzel ayıklıyorlar, iyi olmuyor öyle.