Saturday, April 16, 2011

fotoblog


bu kolilerin içi kaset dolu, dünyanın farklı yerlerinden geldiler, programlara yüklendi, izlendiler.






geldikleri yerlere geri dönmeden önce onları hasretle karşılayan bana bir vefa borcu olarak odamı ziyaret ettiler.






odam dediysem kendisi haftaya eski odam olacak, üst kata taşınıyoruz. ben de insan içine karışacağım. havadar bir odaydı kendisi, güzel güneş alırdı. şöyle güneşli günlerden bir fotoğrafımız yokmuş ne yazık ki..









karların yağdığı ve sonra eridiği günlerden bir fotoğraf bu da.







neyse çok iş konuştuk biraz da sevimli şeylerden bahsedelim, mesela elif ve ayşe bâlâ. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldi bu sevimli ikili.




ve kameralarımıza çok eğlenceli pozlar verdiler ama ben size ayşe bâlâ'nın tatlı annesi yasemin'in elif'e yaptığı kuklayı göstereceğim, adı helga, yaseminciğim'in on parmağında on marifet.







paylaşmak istediğim bir fotoğraf daha var ama bu helga muhabbetine bağlayamadım :)

imkânsızın şarkısı, öyle çok sevdiğim bir kitap ki.. kelimeleri, cümleleri içercesine okudum...
perşembe akşamı da filmini seyretmek nasip oldu şükürler olsun :)

film çıkışında yanımdaki ellili yaşlardaki teyzeden şöyle bir şey duydum-japon gençlerin her fırsatta yakınlaşmaları teyzemi düşüncelere gark etmiş herhalde- "anam bu japonlar da az değilmiş ha" :)

No comments: