Sunday, February 06, 2011

kader kısmet conatus

Bak Kafka Tamura. Şu an hissettiklerin, çoğu Yunan tiyatro oyununda da motif olarak kullanılan bir şey. İnsan kaderini değil kader insanı seçer. Bu, Yunan tiyatrosunun temel dünya algısıdır. Sonra, bu trajik özellik de, Aristoteles'in söylediği bir söz, ama kaderin bir cilvesi olarak, söz konusu kişinin eksikliği değil, güzelliği payanda olarak kullanır. Ne demek istediğimi anlayabiliyor musun? İnsan eksiklikleriyle değil güzellikleriyle daha büyük trajedilere sürüklenir. Sophokles'in Oidipus'u en çarpıcı örnektir. Kral Oidipus, tembelliği ve aptallığıyla değil cesareti ve dürüstlüğüyle kendi oyununun kahramanı olur. Orada, kaçınılmaz bir ironi çıkar ortaya.


sahilde kafka- haruki murakami

Her birinizde hiç birinize benzemeyen bir şey vardır," dedi onlara. "Bu sizi siz yapar. Ne ölüm ne çürüme bunu sizden alamaz. Bu kaderdir. Kaderinizdir. Ama kadere kendisini gösterecek zaman gerek. Bu yüzden genç ölene "kadersiz" deriz.Bu kararı kendi kaderinizle verin. Zalim, kaderleri yok edebilendir. Beni zalimlerden etmeyin. Gerekiyorsa onu benden çalın ve kendi yolunuza gidin!

ikiilebir-reha çamuroğlu

diyemez ki:
-neme lazım? ben kamil adam olmak istemem . razıyım kıyıda bucakta kalmış yarı akıllı yarı aptal bir herif olayım. kâh güleyim kâh ağlayayım. bana tabii yaşayışın acılı tatlılı lezzeti lazım.
evet, bir insan bu meselede iradesini kullanamaz. her kişi için, dünyaya getirdiği kuvvetlerle mütenasip bir kemal mertebesi mukadderdir.yani zekâsı, istidadı, ruhunun temayülleri ve kuvvetleri nisbetinde olgunlaşmaya mahkumdur. çok basit adeta babayânî ve beylik bir felsefe. bununla beraber necdet’e yeni ve heybetli görünüyordu; çünkü o, bunları kendi yaşamış kendi bulmuştu.kısa bir formül yaptı ve dedi ki:
-herkes kendi büyüklüğüne ulaşmaya mahkûmdur.
kader ve kısmet denilen işte buydu. gizli ve sinsi bir kuvvet değil, âşikâr bir şey. benim kaderim ve kısmetim işte ben, kendimim, ben necdet! şöyle bir bünye, şöyle bir dimağ, şöyle bir ruh ve bunların kâh müsbet kâh menfi faaliyeti yekûnu olan kaderim ve kısmetim."

kadıköyü’nün romanı-safiye erol

No comments: