Monday, January 24, 2011

rüya

geçen gece çok rüyalar gördüm, çok ilginçti, çok zengin ve çok sembolik. seviyorum rüyaların o sembolik dilini. bu dile aktarılınca çok anlamlar kaybolur, bunları düşünürken yani gördüğüm rüyaya kimseyi davet edemeyeceğimi, şahit tutamayacağımı filan düşünürken, şu hayatta en anlatılamaz, en şahsi, en yalnız, en mahrem, en bana ait, bana özgü yaşantının rüya görmek olduğunu fark ettim ve sevdim bu yalnızlığı.


3 comments:

denemeci paşa said...

Ben de bugün sabah bi rüyalar gördüm, son derece net, somut ama sembolik mi bilemiyorum. Ya o semboliklere hiç iyi çalışmamışım ben hep unutuyorum :/

enes güler said...

rüyanın biricikliği ve başkalarınca deneyimlenmeyecek oluşu sahiden pek güzelmiş evet.

pur said...

denemeci paşa, ben de evvela unutup sonra günün bir anında hatırlıyorum. bir de bazen de hatırlamıyorum ama uyandığımda, uykuya dalmadan evvelki halden başka bir hal oluyor üzerimde merak ediyorum o zaman acaba neler gördüm gece.

rüyacı enes ivit:)