Wednesday, December 22, 2010

delilik bu!

Batman animasyonları seyrediyorum bugünlerde, şunu fark ettim; Batman'in süper kahraman oluş hikayesinin ardında da Joker'in kötü karakter oluşunun ardında da psikolojik bir arka plan var. Joker'in tehlikeli kötülüğü deliliğinden, verdiği en büyük zararı da şehrin tımarhanesine girip delilerini azad ederek yapıyor, bir ilacı var ve deliliğini şehre yayıyor. Gotham Şehri deliler tımarhanedeyken huzurlu.
Delilik içerde tutulması gereken bir tehlike. Deliliği tarifleyen de tıp ve psikoloji bilimi. Süleyman onlar, mühür bu bilimlerin elinde. Benimse elimde balta, bindiğim dalı kesiyorum, diğer elimdeki mührün meşruiyetini sorguluyorum.
Burdan da aklıma şu "eşcinsellik hastalık mı?" tartışması geliyor, diyorum ki mesela eşcinselliğin hastalık ilan edilmesi modern bir söylemdir, Gotham şehrinin delilerinden korkan söylemin bir benzeridir bence. Eşcinsellik diye bir kategori yapıp, hastalıkla açıklayan ve tedavisine de yeltenen söylem, elindeki mührü seviyor bence. Pek çok dindar da bu söylem içinden konuşuyor aslında haram olan bir fiili, hastalık olan bir kategoriye değişiyor. Peki ama neden?
Aklıma gelen tek açıklama şu, hastalık ile sağlık arasına bir perde çekiyoruz. Hastalık bizden ırak oluyor, biz "sağlıklılar"dan. Halbuki insan olmanın türlü çeşit halleri var, uzağı yakını yok bence.
Sizce nasıl?

No comments: