dikkat bu yazı ilişkilerle ilgilidir!
işim gereği pek çok ilişkiye şahit oluyorum ya (hayır psikoloğum) şöyle bir fikir yürüttüm, okuyun bakiyim olmuş mu?
ilişki denen şey hoştur, güzeldir ve bu güzel, hoş şey beraberinde bazı sorumluluklar getirir. sorumluluk denen şeyler ise o kadar da iyi bilinmez şu alemde, bazen sırta yük, ayağa bağ bile olur. bu da ilişkiden ilişkiye değişir. ama ekseriyetle ilişiklilik miktarıyla doğru orantılıdır. hayat alanı ne kadar yakınlaşıyor, ortaklaşıyorsa sorumluluk denen şeyin de o kadar artması beklenir.
bu değişime eşlik eden yakınmalar şöyledir: "nişanlıyken, flört ediyorken ne kadar romantiktin necati, şimdi nerde çiçekler, nerde sürprizler?" bu yakınmalara verilen cevaplar ise "sen de o zamanlar bu kadar çok konuşmuyordun ayten" şeklinde olabilir.
bu tür diyaloglar yabancı değildir. bu sürece eşlik eden yakınma ise gözlerde kayma şeklinde görülebilir.
işte konumuz bu kaymalarla ilgili. şimdi evdeki adam/kadın bulgur ya, çarşıdan alındığında pirinçti de eve gelince bulgura dönüşüverdi ya, dimyat'ta ise nefis bir pirinç varmış ya, esasen o pirinçlik büyük ölçüde sorumluluklarla ilgili bir yanılgı gibi geliyor bana. çünkü komşunun tavuğuyla alakalı hiç bir sorumluluk yok hala, aman ne güzel bir kaz bu böyle.. hadi öyleyse size bir ikaz bu böyle :P gidin evinizdeki bulgurun kıymetini bilin.
No comments:
Post a Comment