Monday, May 07, 2007

pur.divit nostaljisi

bana el salla deniz feneri

bahçede hanımeli, bahçede yeşil çınar, bahçede incir ağacı, bahçede koca duvar.

içimde bahçeler var, içinde rengarenk kuşlar. unutmadım onları.

bir gün beraber denize açılmıştık ve yalnızdık, bu güzel mesela; hem yalnız olmak hem beraber. bir deniz fenerine varmıştık. kule seven bir insan deniz fenerlerini niye sevmesin? sever. bembeyazdı fener. içinde neleer, neleer…

o yeri özledim. ben çok özleyen biriyimdir kâri ve az evvel fark ettim ki artık süleyman demirel’den daha ziyade küçük prense benziyorum. bu beni mutlu etti kâri, bilemezsin nasıl… değilim ben demirel, değilim ben makasel, kurdele kesmek değil işim, artık değil, inanmayacaksın ama değil… makasel olabilirim aslında, fekat şatodan sonra. şatodan iniş m’olur nanay nanaay, zalım nanaay.. olur, hem de ne güzel bir iniş olur, sonra tekrar girildiğinde artık şato başkadır, artık bu şehir başkadır, kamyonlar kavun taşır, artık makasel başkadır, feleğin bir kuşu vardır, çırnağı da demirdendir nanay nanay kibar nanay..

nanik demeden bitir yazıyı aslı.

9 ekim 2007


alın yazısı

kalem ben başımı eğeceğim sana,

madem keskinsin kılıçtan,

eğeceğim bu defa,

freedom!

23 aralık 2007


violently happy

camdan bakınca kendimi kocaman bir kar küresi içinde gibi hissediyorum. bir el gelip bizi çevirebilir, her şey ters dönebilir. sonrasında belki hoş, belki hoş olmayan çağrışımlar var. inanın bana bu da değişiyor, kimin dinlediğine bağlı. anlatmakla alakalı birşeyler de çağrıştı ama o dursun orada, diğer çağrışım nasıl durduysa bir kenarda. o da dursun başka kenarda. bakın bu görecelilik var ya, sevgili yaşee ile dün konuştuk, içim sıkılabiliyor bazen bu konuyla. fekat şimdi değil. şimdi başka bir zamandayız. şu an içinde korku olmayan bir zaman. içinde olmayanlar var bu zamanın.

violently happy…

18 şubat 2008

No comments: