Hani bazen bir arkadaşınız vardır çok seversiniz bu arkadaşınızı ve onun çok sevdiği bir arkadaşı vardır, siz onu belki daha da çok seversiniz. Ama asıl hukunuz bahsettiğim ilk arkadaşladır. Sonra bir şey olur, o ilk arkadaşla aranız bozulur, yolunuz ayrılır ve o asıl çok sevdiğiniz arkadaşla da görüşemez olursunuz. Bazen insanların cemaatlerinin, yollarının hayal ettikleri gibi olmadığında kişinin düşebileceği hayal kırıklığını, iman krizini düşünüp üzülüyorum. Dinle ilgili kafası karışan insanların bir çoğunda -bir zamanlar kendim de dahil- bu karışıklık o bağların birbirine fazla dolanmasındanmış gibi geliyor. Teşbihte hata olmasın, Allah'la kurulan ilişkiyi sosyal bağlarla fazla bağlamak gibi. Allah'la kurulan ilişkiyi Allah'a has kılmak da onunla bire bir bağ kurulacak yollar aramak demek olabilir diye düşündüm bu sabah. Yani bu demek değil ki çok sevdiğimiz arkadaşlarımızla ille de yalnız görüşeceğiz, ama ekseriyetle yalnız görüşmek o bağı ona has kılmak uzun vadede o ilişkiyi koruyucu olabilir. Bağların önceliği ve yoğunluğuyla ilgili bir şey anlatmaya çalıştığım şey.
Wednesday, May 24, 2017
Şimdi Ölmek İstemem
Dün Akif Emre'nin vefat haberini duyduğumda ağlamaklı oldum, haberi paylaşan kimi görsem aynı duygudaydı. İkibinlerin başında Bilim Sanatta derslerine katılırdım rahmetlinin, bir iki sefer tramvayda da karşılaşıp ayak üstü konuşmuştum. İyi bilirdik, mekanı cennet olsun.
Bu vefat haberinin üzerine öyle ölmek istedim, arkamda eserler, öğrenciler, dualar, güzel işler bırakmış olarak.
Bu vefat haberinin üzerine öyle ölmek istedim, arkamda eserler, öğrenciler, dualar, güzel işler bırakmış olarak.
Subscribe to:
Posts (Atom)