sevgili purblog okurları, eskiden buralarda nostalji koşağı derler bir köşemiz vardı, çocukluğumuzun çizgi filmlerini, dizilerini yad ederdik, sonra ikibinaltı'daki yangında bir kısmı küle döndü, ikibinsekiz'deki selde ise diğer bir kısmı suya düştü. sularla beraber bir çiçeğin bedenine yürüyüp oradan özüne vardı, kondu da özüne bir arı, işte o arı sensin okurcuğum, hıhım.
bugün f. ile eskileri yad ettik biraz, susam sokağının süper selmasından, kurabiye canavarına, edisine büdüsüne gittik. öğrendik ki edi'yi seslendiren altan erkekli imiş. sonra kermit'in çocukken çok güldüğüm görünmez adam röportajını izledik. bu susam sokağı hatıraları aklıma purblog nostalji kuşağını getirdi, bir çeşit nostalji kuşağı nostaljisi yaşadım kendi kendime. sonra dedim ki kendi kendime olmasın, buyrun hep beraber olsun.
purblog nostalji kuşağı ikibinbeşin yazında
daddy long legs ile başlamış, TRT'de yayınlanıp çat diye yayından kaldırılan bu çok sevdiğim çizgi filmin akibeti içime dert olmuş da araştırmış
gutenberg'den hikayenin sonunu bulmuşum, sonra blog üzerinden seslenmişim hatırlayan var mı diye, böylece başlamış işte.
jessica fletcher'ın
cinayet dosyasını, avukat
matlock'ı, david lynch'in dizisi
ikiz tepeler'i (on yaşında bir çocuk niye böyle birşey izler bilmiyorum) ve
harika yıllar'ı konu almışız bu köşemizde.
vee aradan uzun bir zaman geçtikten sonra nostalji kuşağı bugün susam sokağı ile karşılarınızda :
şurda da
kermit'in başka bir röportajı var, türkçesini bulamadım ama çocukken çok güldüğüm bir bölümdü bu da.
bir de ejderhalı bir bölümü vardı ki susam sokağının, babannemin anlattığı ejderhalı hikayelerle beraber hafızamda ayrı bir yeri vardır. ben altı yaşımdan beri ejderha seviyorum evet. bu da o bölüm, şimdi sorayım bakalım hatırlayan var mı? :)