Tuesday, December 10, 2013

kardeşlik üzerine


otoriteyle ilişkim hep sorunluydu diyen biri vardı,



bir gün otorite olduğunda ne demek istediğini anladım. 

otorite yerine bundan sonra iktidar diyeceğim, iktidar konusu bana kardeşlikle ilgili bir konu gibi geliyor hep. iktidar meselesi ne kadar politik, yetişkin, rasyonel bir konu gibi çınlıyorsa kardeşlik de o kadar naif bir konu gibi çınlıyor kulağa. naif olanı nasıl sevdiğimi daha sonra anlatacağım o da iktidarla alakalı aslında. 

havarilerini yaratamamış isa'nın yeri tarih değil, tımarhanedir ya* , güçlü değil miymişiz kardeşlerim?  daha çocukken şu soruyu sorduğumu hatırlıyorum, "ona bu gücü veren biziz, niye veriyoruz ki?" kimle ilgili düşündüğümü inanın hatırlamıyorum ama babam değildi eminim.. 




gücünü, gücünün meşruiyetini hiç sorgulamadığım -sorgulamama gerek kalmayan-  adaletini sevdiğim ve adaletiyle kardeşlerimi sevmeyi öğreten, güç ve kardeşliği aynı anda sevdirebilen rahmetli babam.. Allah cennetinde kavuştursun bizi. 

otoriteyle ilişkim hep sorunluydu diyen birinin otorite olduğuna şahit oldum sonradan, gücü karşısındaki kardeşlerle kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığını gördüm. kardeşler gücü severler, severiz yani. başımız okşansın severiz, takdir edilelim hatta inceden kayrılalım. azıcık vicdanlıysak kayrılmanın da inceden olanını isteriz tabii. bazı kardeşlerse aşık olur iktidara, yazık olur onlara. 

bir baba adaletiyle kardeş sevgisi yaratabilir veya zalimliğiyle de. istikrarlı bir zalim karşısında da kardeşler birbirlerine sığınır, kardeş olurlar. sleepers filmi geldi aklıma şimdi. bir ıslahevindeki çocukların kardeşlik hikayesi. yatılı okullardan, askeri okullardan, dini eğitim veren okullardan güzel kardeşlikler yeşerir böyle, aşırı güçlü otoriteler gübreler. 


*Cemil Meriç