gelmeden evvel :
http://fizy.com/#s/1nqjca
geldin:
12.11.10
http://fizy.com/#s/1gypiy
bayram gecesi:
http://fizy.com/#s/1ags1k
SAYFALAR
▼
Thursday, October 14, 2010
Sunday, October 10, 2010
kendime not
bugün gottman'ların eğitiminde Julie'yi dinlerken bir an, şu an dünyanın en iyi terapistlerinden birini dinliyorsun, bu anı hisset ve kaydet dedim kendi kendime. sonra, bugünlerde anları böyle hissedip, kaydetmeyi ihmal ettiğimi, ihtiyacımın tam da bu olduğunu fark ettim, ayrıca anı kutularını böylece etiketleyip de kaldırmıyordum yerlerine, kendi kendime yaşadığım anların anlamlarını anlatmıyordum. çünkü "kendi hayatımı" yaşayıp giderken alışkındım ona şaşırtmıyordu beni, "alışkanlık körlük doğurur" dediği gibi tanpınar'ın "kendi hayatıma " çok alıştığım için de körleşmiştim olana bitene. halbuki ne süper bir hayatım var tek ihtiyacım biraz yabancılaşmak biraz geride durup dışardan bakmak...
yolunda gitmeyen şeyleri fark etmek nerdeyse her seferinde sevindiriyor beni, işte bunu da fark ettiğimde sevindim böyle. yeni bir çaba konusu çıktı bana diye :) yazayım bu yeni şeyleri düşüncesiyle eve geldim annemlerle biraz sohbet edip odama girdim, sonra odadan çıkıp leylanın odasına bir uğradım, tekrar odama geri döndüğümde masamın üstündeki pasta tabağını gördüm annem benim odadan çıktığım küçücük aralıkta masama bırakmış, ne muhteşem bir kadın diye düşündüm. ve bunu düşünürken evet, başladın işte geride durup takdir etmeye, afferim dedim kendi kendime :)
kibrit kutusuna da sevgiler..
Saturday, October 02, 2010
emdr
emdr, kişinin duygu, düşünce, beden duyumu ve imgeleriyle (hatıralar ve hayaller) çalışılan bir terapi tekniği. emdr terapisti olmanın bana en güzel gelen yanlarından biri de bir emdr şahidi olmak. yani birinin çok saf, çok akışkan bir şekilde duygularına, hayallerine, hatıralarına, beden duyumlarına şahit olmak ve insanın iç sistemlerinin onu iyileştirmek için ne numaralar yaptığını izlemek, sanki bir film izliyor gibi. hani inception filminde asansörle aşağılara iniyordu ya ariadne onun gibi..
bugün de böyle bir seanstaydım işte... geçenlerde e. ile konuşurken andığımız bir öz meselesi vardı, demiştik ki insanın vitamini kabuğunda diil de çekirdeğinde sanki, yani buna benzer birşeydi dediğimiz. terapilerde o çekirdeği daha az perdeli görüyorum, ve genelde insan çok güzel görünüyor o haliyle.
"kimseyi görmedim ben senden daha güzel, kimseyle konuşmadım senden daha özel" diye şarkı armağan ediyorum iyi seansta olsunlara.